4.Bölüm
Bugün
için randevulaştığım 3 yere gitmek üzere çıktım evden. Hepsinin de aynı
güzergahta olması şansıma iyi oldu. Akşam eve geçerken de tatlı kiracımı
gördüm, arabama aldım, beraber geçtik eve .Sohbet ettik biraz. Ben durumdan
bahsettim, iş baktığımdan aslında bir taraftan da iş kurmak istediğimden vs.
çok şaşırdı onların da insan kaynakları boşmuş ve birini arıyorlarmış hemen siz
olabilirsiniz isterseniz dedi. Çok şaşırdım hiç beklemediğim bir teklif oldu.
Teşekkür ettim. isterseniz yarın ofisimize uğrayın daha detaylı konuşalım dedi.
Bir şey diyemedim , E hadi ama dercesine baktı yüzüme, peki dedim.
Eve
girdiğimde güzel kokular geliyordu mutfaktan. Canım annem döktürmüştü yine.
Yemekte konuştuk annemle bugünkü yerlerin aslında iyi olduğundan ama sebepsiz
bir şekilde kararsız kaldığımdan bahsettim. Taner bey muhabbetini anlattım.
Tamam deseydin diye çığlık attı. Bende yarın gidicem, bakıcam, görüşücez dedim.
Çok sevindi.
Ertesi
sabah hazırlandım ve Taner Bey’in ofisine gittim. Beşiktaştaydı ofis ve müthiş
bir manzarası vardı. Birkaç kişi vardı koşuşturan bir bayan karşıladı beni ve
Taner bey’in odasını tarif etti, gittim.
Kafamdakileri
açık açık anlattım aslında iş bakmaktan ziyade iş kurmak istediğimden ama
nerden başlamam gerektiğini bilmediğimden bahsettim. Şöyle bir teklifte
bulundu. İşinizi yine kurun ama o zamana kadar belli bir zaman geçmesi gerekir,
her şeyi oturtup başlamak gerekir. O zamana kadar bizim burda çalışabilirsiniz
dedi. İK’da hem geçmiş tecrübeniz var hem de bizim deneyimli birine ihtiyacımız
var dedi. O kadar güzel konuşuyordu ki hipnoz olmuştum ellerinin hareketini,
konuşmasını, ağzını, gözlerini takip
etmekten konuya odaklanamıyordum. Ne derse peki dedim. Aslında güzel de maaş
önerdi, reddedemedim sanırım edemezdim de. Tuhaf bir durumdu benimkisi. Haftaya başlamak üzere
el sıkıştık, ayrıldım ordan.
Keyfim o
kadar yerindeydi ki canım sinemaya gitmek istedi. Annemi de aldım sinemaya
gittik, işi kabul etmem annemin de çok hoşuna gitmişti. Filme girdik, iki sıra
aşağımızda kimi gördüğüme inanamayacaksınız. Duygu ve Tolga el ele kol kola
oturmuş, kıkırdaşıp duruyorlardı. Ne var bunda şaşıracak diye düşünmezdiniz ,
hayatlarında başkaları olduğunu bilseydiniz. Saf Melis de bunları arkadaş diye yanında
gezdiriyor diye geçirdim içimden. Annem sordu” neye dikkat kesildin” diye” yok
bir şey birine benzettim” dedim.
Duygu ve
Tolga’yı dikizlemekten filme konsantre olamadım bi halt da anlamadım. Film
bitince hızlıca çıktım salondan annemi de peşimde sürükleyerek onlara
görünmemek için. Yemeğimizi yiyip , tatlıyı götürdükten sonra da evimizin yolunu tuttuk.
Bugün Perşembe
ve ben annemi yolcu ettim şimdi. Sanki çok uzaklara uğurluyormuşçasına bir
hüzün kapladı içimi. Bana sadece 2 saat uzakta olsalar da sevmiyorum böyle ayrılık
anlarını. Gitmesin banane :'(
Sonrasında
Melis’le buluştum.. ağzından laf almaya çalıştım. Duyduklarıma inanamadım, o da
ne ! meğer herkes biliyormuş bu durumu, kendisi döküldü. Ama açıkça
konuşulmuyormuş sadece herkes biliyor ama kimse konuşmuyor. Var ama yok gibi. Öyle
saçma bir durummuş yani. Tolga bey’in eşi gelmiş bir gün de kötü kötü
bakışmışlar. Tolga bey’in evinde neler oluyordur bilmem ama herkes her şeyi
biliyor, kimse hiçbir şey bilmiyormuş gibi davranıyor dedi Melis. İlginç dedim
eşinin yerinde olmak istemezdim.
22.01.2014
佳楠