Savadikaa;)
Geç kalınmış Thailand tatili yazımı yazmak istiyorum. Aslında
bunu çok önceden yazmam gerekirdi ama bir türlü vakit bulamadım ya da bulmak istemedim bilmiyorum. Geçirdiğim
9 günü boşverip geçmek olmaz. Kayda geçmeliyim ki ilerde dönüp okuduğumda
tebessüm edebilmeliyim. İç geçirip vay anasını gençliğe bak demeliyim.
Torunlarım okuyup "aaa babaanne ya da anneanne ne acayip kadınmışsın" filan
demeliler. Yerim onları ben oyyy:* Bence bunu herkes yapmalı, hayatında geçen
bazı şeyleri kaydetmeli. Neyse biz konumuza dönelim.
28 Eylül akşamı 21.10da Hongkong h.alanından Phuket'e uçuşum
olduğundan, ben erkenden, akşam 5-6 gb h.alanına ulaştım. Yolda baya bir
acıktığımdan yemeğimi yedim, biletimi aldım vs derken uçuş saati geldi. Phuket'e vardığımda gecenin 1i filandı sanırım. Orda işlemler pasaport vs derken ben
otele ancak 3gb varabildim. Yorgunluktan ölmek üzereydim ki hemen uyudum zaten.
Tatile Ayça ile gitmiştik. Aslında 6 kişi başlayan tatil planımız 2 kişiyle
noktalanmıştı ve artık tadını çıkarmalıydık.
Phuket'i çok sevdim. 3 gün orda kaldık ve müthiş eğlendik.
Gündüz deniz, güneş, orayı burayı keşfetmece ; akşamları kopmaca baya bir
neşeliydik. 4. günde kohphiphi adasına gidecektik ve asıl beklediğimiz yer orasıydı
çünkü herkes oranın bir cennet olduğundan, oraya bayılacağımızdan filan
bahsediyordu. Biz de orda güzel zaman geçirelim diye otelimizi bile özenle
seçmiştik.Havuzlu, havuzu deniz manzaralı filan bir yerdi. Vardık ve otele
gider gitmez havuzun tadilat dolayısıyla kapalı olduğu bilgisini aldık. Bu bizi
bi hayli sinirlendirdi çünkü biz o oteli sırf havuzu ve o manzarası için
seçmiştik. Sinirimize hakim olup başka otel bakalım dedik baktık . Ya doluydu
oteller ya çok pahalıydı ya da biz
beğenmiyorduk. Yine gerisin geriye aynı yere döndük mecbur kabul ettik.
Neyse deniz dibimizdeydi en azından.
Bununla avunduk. Denize girip, dinlenip rahatladıktan sonra akşam yemek için
hazırlandık. Müthiş yemeğimizi otelimizde yedik ve ben gerçekten yemeklerine
bayılmıştım Thailand'ın. Pilavları, makarnaları, sosları, meyveleri her şeyiyle tam da benim damak zevkime uygundu.
Yemek sonrası ada keşfine başladık. Sokakları dolandık; o kadar küçük bir yerdi ki; mini
minnacıktı:) Ertesi gün için tekne turlarına bakınırken kadının biri demesin mi "yarın gittiniz gittiniz sonraki günlere büyük fırtına olacak" diye. Biz üzüldük,
tutuştuk ok dedik gidelim yarın.Bu esnada bazı türk insanlarla karşılaştık.Bazıları sıcakkanlı konuşkandı, bazıları suratsız ve sevimsiz aynı ben gibi:)
Sonra ertesi gün oldu tabi hava bozmaya başladı. Karardı, dumanlandı derken
yağmurlar fırtınalar geldi. Büyük hayallerle gittiğimiz Kohphiphi yerle bir
oldu. İlk gün güzeldi ama sadece yarısını kullanabilmiştik ilk günün ve bir yer
de görmemiştik. 2.,3.,ve 4. gün de fırtınalı olduğu için biz hiç bir şey
yapamamıştık. Sadece dağ başında bir yerde viewpointe çıktık orda da yağmur
olduğundan pek tat alamadık ve sanırım oraya çıkarken ve dönerken toplamda bir
30km filan yürüdük. 15km yokuş yukarı, 15km yokuş aşağı..Aşağı inerken geçen
motosikletlinin birini durdurup "bizi de atar mısın be abicim aşağı kadar"
dedim, attı valla sağolsun:) Çıkarken de denk gelseydim ona da çıkar bizi
derdim ama hiç denk gelememiştik. Zaten doğru düzgün foto da çekinemedik.
Sürekli yağmur yağdığı için telefonu şeffaf bir kılıfın içinde muhafaza ederek
çekim yapıyorduk. Öyle olunca da kılıfın içi buharlandı,bütün fotolar buğulu çıktı.
Burda zaman adeta
durmuştu bizim için bir an önce kurtulmak filan istedik. Burası minnak bir yer
olduğu için motor kiralama durumu da mümkün değildi Phuketteki gibi. Hava o kadar fırtına, yağmur
şeklindeydi ki bir daha kimse bana ekim ayında asya'da tatil yaptıramaz; aha
buraya yazıyorum. Aaa nerdeyse atlıyordum;son akşamımız korkunç geçti. Deniz
kenarında bir restorantta yemek yiyelim dedik, oturduk. Yemekler geldi, ben
vidyolar filan çekiyorum, her şeye rağmen mutluyuz pozları filan. Daha iki
lokma yiyemeden yağmur bastırdı, üstümüz açık olduğundan hemen içeri kapalı
yere kaçtık; Ayça yemeğini kurtardı ama ben kurtaramadım, garsonlar getirdi
içeri. Suyun içinde yüzen (evet biraz abartıyorum) yemeği yedim istemeye
istemeye. Fırtınanın duracağı yoktu, hafiflemeye başladığı anda dedim "Ayça
kalk kaçalım bir an önce soğuk donuyorum". Kalktık. Giderken yollar
ıpıssızdı, herkes çekilmişti, yollar göl olmuştu, düşen ağaçlar mı dersiniz,
etrafa dağılan sandalyeler mi dersiniz ne ararsanız vardı etrafta.Zaten göt kadar
bir yer. Bir yerlerden acayip acayip
sesler geliyordu. Ben domuz sesine benzettim, baya bir korktuk.
Ertesi gün nihayet ordan da ayrılma vakti gelmişti. 3. ve
son durağımız olan Krabi ye doğru yol alacaktık. Ben ordan o kadar sıkılmıştım
ki artık ayrılma anımı davul zurnayla filan kutlamak istedim. Varışımız ise şöyleydi;
biz Krabi biletini de Phuketten almıştık Kohphiphi biletiyle beraber ucuza
gelsin diye ama Kohphiphi ye geldiğimizde aslında burda daha ucuz olduğunu
gördük. Her neyse sabah toparlanıp limana vardığımızda adam bizi geri gönderdi
sizin biletiniz saat 15,30da diye. Mal gibi otelden çıkışımızı da yapmıştık.
Ortada kaldık sabahın 9unda. Bekle işin yoksa öğleden sonra 15,30u. Deniz
kenarında otururken dedik acaba tur bugün var mıdır diye güneşliydi çünkü hava.
Bir heves koşa koşa gittik baktık ki oleeeyyyy varmışşşş. Sonra bi daha koştur
koştur valizlerin olduğu yere gelip kıyafetlerimizi aldık koştur koştur gittik.
Kadın iptal oldu dedi. Haydaaaaa kabus filan mıydı bu acaba:/ Gerçekten çok
sinirlenmiştik. Sonra Brezilyalı bir çiftin de tur arayışında olduğunu gördük.
Ortak olalım deniz taksiyle gidelim dedik. Ama o da hüsranla sonuçlandı, çünkü
hiç bir şoför gitmek istemiyordu. Yok deniz çok dalgalıymış da bilmemneymiş hiç
de bileeeee tamam mıııı, salaklarrrr. Baktık olmayacak, bu çiftten ayrılıp
10,30daki Krabi feribotuna yetiştik.Aslında biletimiz onlardan değildi ama
çocuk atlayın dedi sağolsun.Ordan da
bizi tuktukla otelimize kadar bıraktılar.
Artık beklentilerimiz o kadar her şeyin altındaydı ki oteli
görür görmez" bok gibi otel" dedik dışardan. Sonra ben resepsiyondaki
kadını görüp "mahkeme duvarı suratlı karı" dedim. Kısacası mutsuzduk.
Otele girdik. Aslında hiç de fena değilmiş dedik. Sonra burda 2 gün geçirdik.
Burası da hep yağmurlu geçti ama fena değildi. Otel sahibi kadınla da (mahkeme
duvarı suratlı dediğim) kaynaştık, oteli de sevdik. Bir akşam kaybolma
maceramız oldu. Acayip yağmurlar yedik. Bizi döven yağmurun altında şarkılar
söyledik ve iğrenç sesimizi vidyoya çektik. Ayça biletini öne aldı. O zaten
ayrı bir konu. Aldı alamadı o oldu bu oldu derken; 9 Ekim sabahı aynı uçakta
yanyana döndük :) Ha son gece h.alanında selfistickle foto çekme şımarıklığında
bulunurken telefonumu düşürüp, ekranı parçaladım ama yine de mutluyduuuuum ahahhaha:)
:*
Bu arada baya bi ucuza geldi bu tatil bana.1500 Tl bile harcamadım her şey dahil buna. Her şeyi de yaptık. Masajdır, motor kiralamadır, otellerimiz de gayet iyiydi. Yemeklerimiz hep güzeldi. Sadece o Kohphiphi turunu yapamadık. Ölü sezonda gitmemiş olsaydık onu da yapardık ama napalım sağlık olsun. Başka zamana başka bir yerde başka bi tura artık...
Bu zaman diliminde en
çok kullandığımız cümlelere bir göz atalım:
-Sağdan mı soldan mı nerden?
-Nerden burdan mıydı şurdan mıydı?
-Soldan soldan ben hep sol derim bana sorarsan:)
-İnanmıyorum ya kaybolduk.
-Canan navigasyonuna güvenmicem bi daaa :) ( Yanlış yerlere
giderken)
-Ayça kendi navigasyonunu kullansan çok biliosan:)
-Ne yicez , ne yiyelim?
-Thai usulü deniz ürünü filan olsun. ( 4 gün üst üste:)
sonra bıktık tabi her akşam her akşam )
-Bugün de mi fırtına var? ( sabahları uyanır uyanmaz Kohphiphi de)
-Dur ben dışarı çıkıp bakıcam. ( Balkona çıkılır bakılır
mmmm hava müthiştir )
-Oooo bugün hava super kesin tur gider, çabuk hazırlanalım. ( 3 gün her sabah ve her öğlen Kohphiphi de)
-Ladyyyyyyy today cannot, there is big stormmmmm.There is
big waves on the sea:/ ( Turcu teyzeden 3 gün boyunca sabah ve öğlen duyduğumuz cümle)
-Akşam kopuyo muyuz?
-Kopalım kopalım, oleeeyyyyyy:) (Phuket ve Kohphiphi
geceleri)
-Ufff buranın suyu iğrenççç nerden geliyo Allah aşkına ıyk ( Kohphiphi de diş fırçalama, yüz yıkama)
-Vardık mı, hala mı varamadık ufff Allahım sana geliyorum.
Gelmeyin lan buraya sakın. Kim dedi cennet mennet diye; Çeşme'ye gidin Antalya'ya
gidin :)( Kohphiphi de viewpointe çıkarken, vidyo çekimi)
-Beni çeksene:) Dur şöyle çek, dur şurda çek.( foto
çekimleri)
-Dövme mi yaptırsak? ( Kumsalda gezen dövmecilere kayıtsız
kalamadık, Ayça yaptırdı ben çektim :)
-Hongkong'da olaylar varmış. Çin'de instagram yasaklanmış oha! Yakında whatsapp da yasaklanır :/ Kıçı kırık wechatleriyle takılırlar hıh :/ ( Memleketteki olayların takibini de yaptık)
Bla bla...
Bu tatilde öğrendiğim çok şey oldu. Bilgi dağarcığım daha da
genişledi. İlginç kararlar aldım. Kafamda uygulamaya konması gereken planlar
filan yaptım. Çok yakında uygulamaya konulacak tarafımdan.
Size tavsiyem; siz siz olun bu
sezonda buralara gelmeyin anacım. Yine de tatilin iyisi kötüsü olmaz, tatil
tatildir diyelim mi :p Demeyelim. Olur olur; iyisi de olur kötüsü de.. Kötü değildi ama süper olabilirdi:*
Kapunkaaaa
18.10.2014
佳楠